Temel İhtiyaç Derneği’nin yolu güneş enerjisiyle de kesişebilir…

Gıda bankacılığı ile israfı önleme, yoksullukla mücadele ve meslek edindirmeye kadar çok yönlü bir profil çizen Temel İhtiyaç Derneği (TİDER) Yönetim Kurulu Başkanı Serhan Süzer, ilkleri hayata geçirerek sunduğu etkili çözümlerle farklı sektörlere dokunuyor.

TİDER’i anlatmak kolay değil. Zira birçok koldan temel ihtiyaçları gidermek hususunda anlamlı çalışmaları var. Temel ihtiyaç alanında oluşturduğu farkındalık ile herkesin takdirini kazanan TİDER, bu çalışmalarına yenilerini de eklemeye ve gıda bankacılığını tanıtmaya devam ediyor. Merak ettiğimiz TİDER’i daha yakından tanımak için sorularımızı yönelttiğimiz TİDER Kurucusu Serhan Süzer ve Genel Müdürü Ezgi Özkök anlattıkları ile bizleri aydınlattı.

TİDER birçok koldan ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor. Mesela uluslararası ödül alan Destek İK, örnek teşkil eden projelerinizden. Bu noktada sizi besleyen ne oluyor?

Serhan Süzer: Derneğimizin ana misyonu logoda da yansıttığımız gibi, kendi ayakları üzerinde durabilen insanları ortaya çıkarmak. Gıda bankacılığı ve bu tip yardımlar insanların ihtiyaçlarını karşılamaya yöneliktir. Ama biz diyoruz ki, “Kendi ayaklarınızın üzerinde durun. İş bulma konusunda destek olduktan sonra bize ihtiyacınız olmayacak.” Yani aslında insanların bize ihtiyacı olmamasını sağlamak istiyoruz. Ana modelimiz bu, tabi bu model ile israfı da önlüyoruz. Bu şirketleri teşvik eden bir modeldir. Gıda bankacılığı kanunu 2004 yılında çıktı ve şirketler yaptıkları bağışı vergi matrahlarından düşebiliyorlar.

Bu anlamda özel sektörü de teşvik ediyoruz. İnsanların süreli bir şekilde temel ihtiyaçlarını karşılıyor ve meslek edindirerek kendi ayaklarının üzerinde durmalarını sağlıyoruz. Bir anlamda balık verirken balık tutmasını öğretiyoruz. Bunu Türkiye geneline yaymak istiyoruz. Bu anlamda uluslararası bir ödül de kazandık, yaptığımız iş uluslararası olarak da taçlandırılmış oldu. Global FoodBanking Network tarafından inovasyon ödülü aldık. Sağlıklı bir şey çıktı ortaya, bunu daha fazla yayabilmek ve daha fazla insana yardımcı olabilmek temennisi ile devam ediyoruz.

IMG_3239

 

Aslında bu sistemi 2015 yılından beri Maltepe’de çok güzel ilerletiyoruz ve bu sistemin çok net bir şekilde oturduğunu görüyoruz.

Ezgi Özkök: 20 Eylül’de Destek Market Bağcılar’ı açtık. Kaymakamlıklarda ihtiyaç sahiplerini belirleyen, onların evlerine ziyaretler gerçekleştiren ve onları daha yakından tanıyan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları var. Destek Marketlerimizden yararlanmak isteyen kişiler ve aileleri için oluşturduğumuz başvuru formu ve gerekli evraklar listemizi onlara bıraktık. Başvuran kişileri bize yönlendirebiliyorlar. Sadece Kaymakamlıklar değil, Belediyeler, Muhtarlıklar ya da bölgede bulunan STK’lar ve farklı kurumlar bizi bu konuda destekliyorlar.

Bölge bazlı mı çalışıyorsunuz? Bağcılar dışından da katılım olabiliyor mu?

Ezgi Özkök: Bölgesel çalışıyoruz evet. Bunun şöyle bir sebebi var; biz yerelin bir parçası olmak istiyoruz. Yani insanların o ilçede “bizim Destek Market”, “bizim TİDER” dedikleri bir yapı olmak istiyoruz çünkü marketlerimizde sadece temel ihtiyaç ürünleri yok, orada çocukların oynayabileceği bir çocuk bölümü var, kişilerin danışıp görüşebileceği Sosyal Hizmet Uzmanımız var, kütüphane var. Dolayısıyla orası insanların zaman geçirebileceği bir toplum merkezi. İlçe bazlı çalışıyoruz ki insanlar orayı benimsesin. Sayılar çok fazla, Bağcılar Kaymakamlığı’nın verilerine göre Bağcılar’da yoksulluk sınırı altında yaşayan kişi sayısı 100 bin. Maltepe’de bu sayı 5 bindi. Dolayısıyla tek bir Destek Market’le o 100 bin aileye ulaştığımız noktada zaten çok güzel bir iş başarmış olacağız.

Bölgeyi neye göre atadınız?

Ezgi Özkök: Burada en önemli kriter yoksulluk sınırının altında yaşayan ailelerin sayısı. Maltepe pilot bir uygulamaydı. Sayı 5 bindi ve biz 5 bin ailenin neredeyse tamamına temel ihtiyaç ürünlerini ulaştırdık. Pilot uygulamayı başarıyla tamamladıktan sonra ihtiyacın daha yoğun olduğu bir bölge seçelim ve orada modelimizi uygulayalım istedik. Dolayısıyla bu noktada da aklımıza gelen ilk yer Bağcılar oldu.

Sponsorlardan bahseder misiniz?

Ezgi Özkök: Destek Market’in raflarında görülen bütün ürünler bağış olarak alınıyor. Hiçbir şekilde satın alma yapmıyoruz. Çünkü gıda bankacılığı temelinde iki kollu bir iş, bir yanda israfı önlemek bir yanda yoksulluğu aşmak var. Dolayısıyla israfa gidecek, imha edilecek ama kullanılabilir durumda olan ürünleri biz marketlerimizde sergiliyoruz. Bu alanda bize destek olan çok firma var; Unilever, Carrefour, Evyap, Barilla, Mondelez, Komşu Fırın, Jacobs, Peyman önemli ürün bağışçılarımız. Onun dışında sadece ürün olarak değil, örneğin çocuk köşesini kurmak gibi durumlarda da bize destek olan farklı lojistik firmaları var. Cargill, Chep, Green Chemicals da ürün bağışı dışında bize destek olan diğer firmalar. Daha çoğuna da ulaşmayı hedefliyoruz. Temel ihtiyaç ürünleri dediğimiz bütün ürünleri üretebilen ya da bunun satışını marketlerde yapan perakendeci ve üretici firmaların bize ulaşmasını çok istiyoruz. Çünkü ne kadar bağış alırsak o kadar fazla insana ulaşabiliyoruz.

Derneğin daha farklı noktalarda Destek Market açma hedefi var mı?

Ezgi Özkök: Modelimizi Türkiye’ye yaymak istiyoruz. Hatta önce Türkiye sonrasında dünyaya örnek olmasını istiyoruz ki aldığımız inovasyon ödülü de bunun bir göstergesi ve dünyada da uygulanabileceği anlamına geliyor. Modeli Türkiye’ye iki yolla yaymak istiyoruz, bir yanda destek marketler açmaya devam edeceğiz ve bundan sonrakini de İstanbul dışında Anadolu’da bir yerde açacağız. Fakat Destek Marketlerimizi çok fazla sayıya ulaştırmayacağız. Hali hazırda Türkiye’de zaten birçok gıda bankası var. Yani bu işi yapan dernek ve vakıflar var. Onların oluşturduğumuz ulusal gıda bankaları ağına üye olmaları için çalışıyoruz.

Bu gıda bankalarına edindiğimiz deneyim ve bilgileri aktararak, eğitim ve danışmanlıklarla destekleyerek bizim modelimizi uygulamalarını sağlamaya çalışıyoruz. Teknoloji kullanımından raporlamaya kadar, ailelerin belirlenmesi sürecinden depo yönetimi ve konum seçimine kadar birçok konuda destek veriyor ve bunu sürdürüyoruz. Kurulduğumuzdan beri bizden mevzuatlar gibi çeşitli konularda danışmanlık ve bilgi isteyenler oldu. Gıda bankalarının en çok zorlandıkları kısım ürün bağışı. Ürün bağışı alamayıp satın almaya geçen birçok gıda bankası var. Bunun için yazılımını bizim yaptığımız Destek Bulutu platformumuzda bir yanda ürün bağışı yapan üreticiler ve perakendeciler ile diğer yanda bizim Destek Marketlerimiz ve destek olduğumuz gıda bankalarını buluşturuyoruz. Platform üzerinden ürün bağışı yapıldığında yakın konumdaki gıda bankaları bu bağışı görebiliyorlar ve rezerve ediyorlar. Destek Bulutu platformuyla yaygınlaşmayı ve diğer gıda bankalarına ulaşmayı hedefliyoruz.

IMG_3500 (9)

Dernek ve yaptığı çalışmalar Türkiye’de yeterince biliniyor mu?

Ezgi Özkök: Bilinirliğimizi artırmak için iletişim çalışmalarımız devam ediyor. Tabi ki daha çok bilinmek her derneğin, her STK’nın olduğu gibi bizim de ihtiyacımız. Ne kadar bilinirsek o kadar destekçiye ulaşabilir ve o kadar fazla aile ve bireyi temel ihtiyaç ürününe ulaştırabiliriz. Gıda bankacılığının yaygınlaşması alanında da çalışmalarımız sürüyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile görüşmelerimiz devam ediyor. Gıda bağışı konusunda devlet teşviklerinin artması gerekiyor. Vergi teşviki mevcut, bunun arttırılması ya da daha farklı teşvikler olabilir. İsrafa yönelik farkındalık artırılmalı. Dünyada üretilen bütün gıdaların 3’te biri israf ediliyor. Bugün yoksulluk ve açlık çeken 868 milyon insan var ve israf edilen gıdalar bu kişilerin ihtiyacının 4 katıdır. Yani biz şuan israf edilen ürünlerin 4’te birini bile kurtarabilsek dünyada yoksulluk ve açlık diye bir problem kalmayacak. Dolayısıyla bu farkındalığın artması gerekiyor ki bağış daha fazla olsun.

TBMM’de Gıda Bankacılığının araştırılmasıyla ilgili bir dilekçe komisyonu kuruldu. Onlarla ilişkilerimiz çok iyi çünkü araştırma yaparken karşılarına çıkan ilk dernek biz oluyoruz. Hem bizim modelimizi hem de sahada yaşanılan problemleri aktarıyoruz ki gıda bankacılığını yaygınlaştırmaya yönelik daha genel çalışmalar ve değişiklikler yapılabilsin.

Son olarak size destek olmak isteyecek kişilere vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Ezgi Özkök: Temel ihtiyaç anlamında destek olacak veya destek olabilecek kurumlarla bizi tanıştırabilecek kişilerin bizimle iletişime geçmesi büyük bir destek olur. Her STK gibi biz de bireysel bağışlarla ayakta duran bir derneğiz. Web sitemizde bununla ilgili çok kolay ulaşılabilir bir sayfamız var. Ayrıca gönüllü destek de alabiliriz. Belli alanlarda uzman kişiler ya da kurulumlar o uzmanlık alanında bize gönüllü destek olabilir. Hukuki işler, kaynak geliştirme veya iletişim desteği olabilir. Ya da bilgisi tecrübesi varsa bize aktarabilir. Onun dışında gönüllülerimizle her ayın son cumartesi günü gönüllü günü düzenliyoruz. Bu şekilde gönüllümüz olabilirler. Her türlü desteğe açığız.

Serhan Süzer: Öncelikle güneş enerjisi benim profesyonel alanım olduğu için şunu eklemek istiyorum. Aslında elektrik de bir temel ihtiyaçtır. Bizim konsepte çok uyuyor. Elektrikle ısınma ve birçok ihtiyacı da beraberinde sağlamış oluyorsunuz. Zamanında Amerika’da bir etkinliğe katılmıştım. Bir yardım kuruluşunun etkinliğinde fakir bir aile tespit ediyorlar ve biz sana yardım edeceğiz diyorlar. Birçok güneş enerjisi firması da destekliyor. Ben bizzat kendim bir ailenin çatı kurulumunu yaptım ve onun faturalarını sıfıra indirdik. Bir anlamda benim yaptığım güneş enerjisi TİDER’in kesişimi gibi bir şey… İlerde böyle bir program başlatabiliriz. Çünkü gıda, temizlik ürünü ve kıyafet temel ihtiyaçtır ama elektriğin de ihtiyaç olduğu yerde böyle bir program başlatabiliriz.

Aslında bizim iki tane platformumuz var. Biri Destek Bulutu yazılımıyken diğer yazılımımız Kariyer.net’in mavi yaka versiyonu. Bu yazılımla insan kaynakları yöneticileri gidip bir kariyer.net veya eleman.net’e, bir de TİDER’e bakayım diyecekler. Bütün illerde ilçelerdeki kuruluşlar bizim veritabanımızdan profilleri görüp mülakata çağırabilecekler, aynı zamanda oradaki ihtiyaç sahibi kişiler de açık pozisyonları bulup başvurabilecekler. O sebeple firmaların bizim Destek İK platformuna entegre olmalarını rica ediyoruz.

#temelihtiyacdernegi, #gunesenerjisi, #destek